Yeni Musul ve Rakka İdlib olacak! (ANALİZ)


Suriye İdlib’te son durum Ağustos 2017:
ABD, İdlib’i hedef alacağını açıklarken, Türkiye İdlib sınırını kapattı. Rusya ise bölgeye yakın alanlara asker yığıyor. Heyet’i Tahrir-i Şam‘ın, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın yanısıra kısmi olarak ABD’nin desteklediği Ahrar-ı Şam‘a karşı İdlib’te zafer kazanması “Rakka ve Musul’dan sonra sıra İdlib’e geldi” yorumlarına neden oldu. İdlib’te “derin bir kriz ve kanlı bir katliamın” eli kulağında…

İdlib’te işler değişti ve kızışıyor. Büyük ve acımasız bir savaş yakında Musul ve Rakka’da olduğu gibi dünyanın gözü önünde yaşanacak gibi görünüyor. 

İdlib’te olup bitenleri anlamak için Halep’ten Astana’ya, Nusra Cephesi’nden, YPG’ye çok çok sayıda faktörü açıklamak gerekiyor. Ancak herşeyin, muhalifler arasında Aralık 2016’da başlayan bölünmeyle başladığını belirtmek gerekiyor.

Türkiye’nin Rusya ile yaptığı temaslar ve Astana görüşmeleri sonunda Aralık 2016’da muhaliflerin Halep’ten çekilmesi, bu yapıyı ikiye böldü. 
Bölünme iki grubu ortaya çıkardı. Çekilmeden rahatsız olan ve batının planıyla hareket etmek istemeyen “Cihatçı gruplar” Heyet-i Tahrir’i Şam adını aldı. 
İçinde “Şam’ın Fethi Cephesi” adını aldıktan sonra, kendini feshettiğini duyuran El Kaide biatlısı Nusra Cephesi de var. 

Ancak oluşturulan “Çatışmasızlık” anlaşmalarına Nusra dahil edilmemiş bu da İdlib’te konuşlu Nusra üzerinden İdlib’in hedef olacağına dair ilk sinyalleri vermişti. 

HESAPLAR “EL KAİDE” ÜZERİNDEN İDLİB
Şimdi IŞİD’le olan savaş biterken, “El Kaide ile bağını koparıp ABD’den kurtulacağını zanneden” Nusra için de sirenler çalmaya başladı. 
ABD, PKK ile bağı olduğu bilinmesine karşın, YPG’yi “terör örgütü” olarak tanımazken, El Kaide’den ayrıldığını deklare etmesine karşın, El Nusra, artık ABD’nin, dolayısıyla rejim ve Rusya’nın da doğal hedefi haline gelmiş durumda. Bu hiç kuşkusuz Suriye’de silahlı çatışmaların başladığı 2013’ten bu yana “hiç bir şekilde tek parça olamamış” muhaliflerin kendileri tarafından, kendileri için hazırladığı acı sonun bir parçası… 

AMA KİM VE NASIL SALDIRICAK
Son olarak ABD’nin, İdlib’e dair açıklamaları yine HTŞ üzerinden İdlib’in hedefte olduğunu gösterdi. Bu açıklamalardan ise ABD’nin İdlib için yeni bir SDG kuracağı mesajı çıkmış oldu. 
Ancak İdlib’te gözü olan sadece ABD değil. 
Rejim güçleri de halen, “herhangi bir yerinde hiç bir kontrol sağlayamadığı tek kent” olan İdlib için hesaplar yapıyor. Üstelik rejimin, İdlib’le direk sınırı var. Oysa ABD’nin arasında Fırat Kalkanı ile Türkiye destekli muhaliflerin kontrol ettiği Mare-Azez-Dabık bölgelerinden oluşan 40 kiilometrekarelik “tampon bölge engeli” bulunuyor.
ABD, Türkiye ile hareket etmek zorunda…
Türkiye ne düşünüyor?
Türkiye, ABD’nin “El Kaide metaforu ile” şimdiden “şeytanlaştırarak” hedef haline getirmek istediği İdlib‘e yönelik müdahaleye karşı… 

Harita: İdlib… Suriye kuzeyi Hatay sınırındaki İdlib genel olarak HTŞ kontrolünde.

Ancak öncesinde Tel Abyad, Menbiç‘te ABD’nin gölgesinde YPG’ye karşı duramadığı gibi de çaresiz hissediyor kendisini… Zira ABD’ye karşı direkt tavır almaktan kaçınan Türkiye, iç kamuoyuna karşı sert söylemler kullanırken, ABD’li muhataplarına karşı “itidalli” olmayı tercih ediyor. Türkiye’nin, bundan önce de ABD’nin bölgede gerçekleştirdiği eylemlerin bir çoğuna karşı “engel olamadığı” düşünülürse, Türkiye’nin İdlib’i hedef alan “olası ABD saldırısına” karşı yapabileceği pek fazla şeyi yok gibi görünüyor.

  • Türkiye İdlib’te oluşturulan yapı ile sınırını “güvenli halde” tutmak, YPG koridorunu engellemek istiyor.
  • Rejim İdlib’i ele geçirip, kuzeydeki cepheyi kapatmak, “muhaliflerin en büyük güç kaynağını” elinden alıp, 2013’te başlayan silahlı direnişin belini kırmak istiyor. 
  • ABD idlib’i ele geçirip, YPG’nin batıya kadar uzamasını, İsrail’i kuzeyde koruyacak “arka bahçeyi” inşaa etmeyi ve “Türkiye’yi dizginlemeyi” amaçlıyor. 
  • Rusya İdlib’i ele geçirip, “ABD yayılımını” frenlemeyi, bölgede yerleşmeyi amaçlıyor.

Bu durumda savaştan kaos mu bütünlük mü çıkacak!

Belki hepsi, belki de hiç biri…

Bu karmaşıklığın aksine ABD, Rusya ile birlikte de hareket edebilir. 
YPG’nin “ortak arkadaş” olduğu bölgede, Afrin bölgesinden İdlib’e, Hama’dan İdlib’e uzanan bir saldırı ile İdlib, YPG-Rejim ortaklığında paylaştırılabilir. 
Zira iki güç açısından da önemli olan bölgenin “Türkiye etkisinden” çıkarılarak “tehdit oluşturmasını” önlemek…

Öyle ya da böyle…

İdlib’in bir sonraki Rakka veya Musul olacağından hiç kuşku yok, bölge eninde sonunda askeri müdahaleye maruz kalacak. Nasıl sorusunun yanıtını ise önümüzdeki günler gösterecek. Haberyirmi


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir