Her askeri operasyon öncesinde kuşkusuz diplomatik,
askeri ve siyasi bir takım görüşme trafiği tavan yapar. Bunu Suriye ve Irak’ta
daha önce onlarca kez yaşadık. Rakka, Musul, El Bab operasyonlarında ilgili
ülkelerin adı geçen yetkililerinin nasıl birbirlerine mekik dokuduklarını
yakından biliyoruz.
Önce diplomatlarla başlayan o süreç, ardından askeri erkana,
sonra sorumlu bakanlara ve sonunda liderlere kadar uzar. Bu trafik sonunda
büyük çoğunlukla da bir “operasyon” yaşanır.
Afrin operasyonu ne zaman sorusunun yanıtı da burada
saklı. Hali hazırda benzer süreç burada da işlemeye başladı.
Operasyon ne zaman sorusunun yanıtı olarak ikinci önemli etken
Rusya’ya ya bağlı. Operasyonun düğmesine basılması için Rusya ile müzakerelerin
olumlu sonuçlanması gerekiyor. Zira El Bab’ta olduğu gibi Rusya’nın, Suriye
hava sahasını yasaklaması durumunda TSK ağır kayıplar yaşayabilir. Bu nedenle
Rusya’nın da ikna edilmesi ve operasyona izin vermesi gerekiyor.
Zira böylece YPG’nin 150 militanını kaybettiği Karaçok
Dağı’ndaki karargahına yönelik hava harekatında olduğu gibi “Türkiye NATO ve
ABD’den habersiz operasyon yaptı” şeklinde daha önce muhataplarının benzer
eleştirileri de ekarte edilmiş olacaktır.
EĞER BAŞLAYACAKSA…
Eğer
operasyon gerçekten bir hafta içinde yapılacaksa, Perşembeyi Cuma’ya bağlayan gece yani 19 Ocak
2018 Cuma bunun için uygun tarih olarak görülebilir.
Zira Erdoğan, “sembolik” günlere önem
vermesiyle biliniyor. Bu tarih de “sembolik bir başlangıç” olabilir!
Öte yandan yine bir operasyon yapılacaksa, borsaların ani tepkilerine karşı önlem olarak, son çalışma günü olması nedeniyle de hafta sonu tercih edilmesi mümkün!
HİÇ GERÇEKLEŞMEYEBİLİR Mİ?
Ancak unutulmasın ki tüm bu tantana ardından Türkiye bu operasyonu hiç bir biçimde gerçekleştirmeye de bilir.
Evet bunun olması için de nedenler var…
Türkiye bu sürecin benzerini El Bab operasyonunda yaşadı. ABD ve Rusya karşıydı. Müzakereler başladı. Nihayet, ABD’den “YPG’nin Rakka saldırısına göz yumulması” karşılığında El Bab’a yönelik operasyon için vize alındı. Zira bu kapsamda hem Rakka hem de El Bab saldırıları 9 Aralık 2016’da aynı gün başlatıldı.
Rusya ise iki garanti ile operasyona göz yumdu. En başında TSK’nın El Bab’a girmesini istemeyen Rusya, Türkiye’ye Suriye hava sahası üzerinde uçuş yasağı koydu. Türk uçakları pistten bile kalkamadan Suriye’ye uçamadı. 9 Aralık’ta başlayan operasyon öncesi 12 Kasım ve 18 Kasım’da günlerce bu uçuş yasağı sürdü. Hatta Rusya eğer uçaklar havalanırsa “vururuz” tehdidinde bulunuyordu. Nihayet Türkiye iki garanti vererek Rusya’yı ikna etti. El Bab operasyonundaki belirsizlik, Türkiye’nin “El Bab güneyine inilmeyeceği” ve Halep merkezdeki muhaliflerin bölgeyi boşaltması karşılığı operasyona vize verilmiş oldu.
Şimdi Ruslarda aynı rahatsızlık sürüyor: Türkiye masada pazarlıklarını sürdürüyor.
Pazarlık konusu bu kez İdlib’in güney ve güneydoğusu ve Halep’in muhalifler elinde kalan güneybatısı olabilir.
Bu bakımdan operasyonun hem çok yakın hem de çok uzak durduğu söylenebilir. HABERYİRMİ
Suriye’nin başkenti Şam’da yapılan kritik bir toplantıda, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack başkanlığındaki heyet,…
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi’nin Gebele’de düzenlenen zirvesinde alınan kararların ardından, artık gözler…
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 'Yarısı Bizden' kampanyasının vatandaşlara konut fırsatı sunduklarını…
İsrail'in geçen hafta Pazartesi günü Gazze Şeridi'nde Refah kentine yönelik saldırıları devam ederken, İsrail ordusu…
Dün İstanbul'da meydana gelen terör saldırısı, Çağlayan Adliyesi'nin önündeki polis kontrol noktasına yönelik gerçekleşti. İki…
31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlere yaklaşırken, Türkiye'deki siyasi sahnede partiler adaylarını tanıtmaya başladı. Ancak Ana…