Abdullah Gül, 55 vekille yeni parti kuracak


“Abdullah Gül, 55 vekille yeni parti kuracak” iddiası ortaya çıktı. Hakkında her gün yeni bir iddia ortaya atılan 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, şimdi de 55 milletvekiliyle yeni bir parti kuracağı ileri sürüldü.

Milliyet yazarı Talat Atilla, Gezi olaylarının ardından dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başkabakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ayrışmaya başladığını, her iki kesimin de böyle düşündüğünü savundu.

Gül kayıt yaptıracakmış
Atilla, Gül’ün ayrışmaya gerekçe olarak şu olayı gösterdiğini söyledi:

“Cumhurbaşkanlığı görevimin bitmesinden bir süre sonra Kayseri’yi ziyaret ettim. Aynı gün AK Parti’nin Kayseri il teşkilatı binaya kilit vurarak çaycı dâhil herkesi izinli ilan etmiş. Oysa o gün Kayseri il binasına giderek AK Parti’ye kayıt yaptıracaktım!”

Bu olayın neden Erdoğan veya kamuoyuyla paylaşılmadığı sorusunun cevaplanması gerektiğini savunan Atilla, Gül’ün ocak ayında başlayacağı çalışmalarını nisan ayında bir dizi eylemle tamamlamayı amaçladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “siyasi operasyon”
Atilla, Abdullah Gül’ün, önemli bir siyasetçinin lojistik desteği, bir medya patronunun yol göstericiliği, tanınmış iki STK başkanının mıntıka temizliği ve bakanlık yapmış vekillerin de olduğu grupla Erdoğan’a ‘siyasi operasyonlara’ hazırlandığı bilgisini aldığını belirtti.

“55 vekille parti kuracak”
Atilla’nın ‘güçlü bilgilerim var’ dediği iddiasına göre, dört ay içinde çeşitli partilerden ayrılacak veya ayrılmaya ikna edilecek 55 milletvekiline Gül liderlik yapacak.

AK Parti eski Milletvekili Mehmet Metiner ise şu ifadelerde bulundu.

Diyeceğim şu: Sayın Gül aktif siyasete veda ettiğini söyledi mi? Söyledi. Keşke bu sözünde durabilseydi. İnanın o zaman çok daha yücelirdi.

Lakin Erdoğan’ı alaşağı etmek isteyen güç odaklarının değirmenine su taşıyacak bir yerde kendini konumlandırması ona olan sevgiyi ve güveni de sonlandırdı. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde sergilediği tutum, kendisinin sürüklendiği yer açısından trajikti.

Bizim eleştirdiğimiz Gül, bu noktaya çevresi tarafından savrulan Gül’dür.

Keşke eskisi gibi kalabilseydi!
Bu Sayın Gül’ün her konuda haksız olduğu anlamına gelen insafsızca bir yargıya sahip olduğumuz anlamına gelmiyor. Sayın Gül varsa eleştirileri veya uyarıları bunu lideriyle yüz yüze görüşüp yapma yolunu tercih etseydi, yani bir başka deyişle kendisini liderinin karşısına hasım olarak dikmeyi amaçlayan odakların oyununu bozsaydı inanın hepimizin gönlünde en yücelerde olurdu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir