Alman medyası derisinden dışarı çıktı


Metin Akpınar’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında tehdit dolu ifadeler kullanmasının ardından savcılığın harekete geçmesi üzerine Alman medyası harekete geçti.

ERDOĞAN SANATÇILARI(!) VE GAZETECİLERİ(!) HEDEF ALMIŞ

Alman medyasından DW Türkçe, “Gazeteciler ve sanatçılar: Erdoğan kimleri hedef aldı?” başlığıyla yayınladığı haberinde, Erdoğan’ın gazetecileri ve sanatçıları hedef aldığı yönünde algı oluşturmaya çalıştı.

Ancak, Alman yayın organının seçtiği isimlerin ya PKK, FETÖ gibi te-rör örgütü propagandası yapan, ya da darbe tehditleri savuran isimler olması dikkat çekti.

İşte DW Türkçe’nin seçtiği isimler:

Metin Akpınar: CHP’nin yayın organı Halk Tv’de “Demokrasiye ulaşamazsak, her faşizmin karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki de başka liderlerin yaşadığı kötü sonları yaşayabilir” şeklinde konuşarak vatandaşları adeta şok etti.

Müjdat Gezen: “Recep Tayyip Erdoğan, sen bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın, haddini bil” sözleriyle tepki çekti.

Akpınar ve Gezen, savcılığa davet edildi, ifadeleri alındıktan sonra da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Fatih Portakal: Fox Ana Haber’de Fransa’daki Sarı Yelekliler eylemine işaret ederek, halkı sokağa çağırdı.

Mehmet Ali Alabora: 2013 yılında ekonomik göstergelerin zirvede olduğu, IMF’ye olan borcun kapatıldığı ve borsanın tavan yaptığı dönemde çıkan Gezi eylemlerinde, “mesele sadece ağaç değil arkadaş, sen hala anlamadın mı” şeklinde tweet atarak vatandaşları sokağa çağırıp, hükümeti devirme imasında bulundu.

Gezi eylemleri sonrasında Türkiye milyarlarca lira zarara uğradı, dükkanlar yağmalandı, camları kırıldı, özel ve resmi araçlar yakıldı, dolar yükseldi, borsa düşüşe geçti.

Osman Kavala: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye” yönelik bir ayaklanma olan ve te-rör örgütleri FETÖ/PDY, PKK/KCK, DHKP/C ve MLKP’nin aktif olarak katılmak ve destek verdiği, Gezi olaylarının yöneticisi ve organizatörü olmakla suçlanıyor.

Kavala’nın, 15 Temmuz 2016’da Türkiye’de gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişimiyle ilgili 15-16 Temmuz’da Büyükada Splendid Otel’de yapılan toplantıya katıldığı ve darbenin organizatörlerinden olduğu belirtilen Hanry Jak Barkey ile yabancı uyruklu kişi ve kişilerle olağanın ötesinde yoğun irtibat kurarak darbe teşebbüsüne katılmak suretiyle anayasal düzeni cebir, şiddet yöntemleri ile değiştirmek suçunu işlediğine dair bulgu ve delillere ulaşıldığı belirtiliyor.

Ayşe Çelik: Güneydoğu’da PKK’lıların çukurlar kazıp kentlerin altını üstüne getirdiği ve özerklik talebinde bulunduğu dönemde, Beyaz Show’a telefonla bağlanıp sözde ‘çocuklar ölmesin’ diyerek PKK propagandası yaptı.

Defne Halman: Yıllarca konser alanı olarak kullanılan ve fetih ruhunu inciten Rumelihisarı’ndaki mescit yapımına karşı çıktı.

2015 yılında Sadri Alışık Ödül Töreni’nde ‘yılın en iyi kadın sanatçısı’ ödülünü vermek üzere sahneye davet edilen Defne Halman, “Rumelihisarı sahnesine mescit yapmak isteyenlere izin vermeyelim” ifadelerini kullandı.

Can Dündar: Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı dönemde, FETÖ’nün MİT tırlarını durdurup arama yapmasıyla ilgili haberde, FETÖ’nün kumpasına çanak tuttu.

15 Temmuz darbe girişiminin hemen öncesinde Almanya’ya kaçtı. Dündar’ın ABD Bayrağı’na sarılarak uyuduğu fotoğraf da sosyal medyanın gündemini uzun süre meşgul etti.

Amberin Zaman: Uzun süredir açıkça FETÖ ve PKK propagandası yapıyor. İngilizce yazdığı makalelerle Türkiye aleyhinde algı operasyonları yürütüyor.

KAYNAK: HABER7