Uğur Dündar ile ilgili ‘fetö’ şüphesi


Prof. Mustafa Erdoğan Sürat, yeniakit.com.tr’ye açıklamalarda bulunarak Uğur Dündar’ın gizemli ilişkileriyle ilgili konuştu.

“Uğur Dündar’ın ‘Eşimin bensiz yurt dışına çıktığını ispatlarsanız in-tihar ederim’ gibi iddialı bir sözü neden sarfettiğini açıklar mısınız?” sorusuna cevap veren Mustafa Erdoğan Sürat şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:

“Uğur Dündar’ın Türkiye’nin en güvenilir insanı olduğunu ve bunun bir araştırma merkezi tarafından ispatlandığını kabul edersek -ki bilimsel olarak bunu kabul etmek mümkün değildir- o zaman elimizdeki bazı yazışmalara bakarak aile konusunda hassas birisi olması gerektiğini kendisinin de çevresinin de anladığını farzedebiliriz. Nitekim elimizde çok güvenilir belgeler olduğu için bazı cümleleri verebiliriz.

İlhami Yangın’ın Fetullah Gülen’den Uğur Dündar’a gelen mektuplar konusundaki araştırması herkes tarafından bulunabilir. Burada Gülen, Uğur Dündar’ı mert, vefalı ve gerçek aydın olarak nitelendirdiğini görürüz. Ahmet Hakan da bunu teyit etmekte, Fetullah Gülen’e katılmakta ve Uğur Dündar’ın çok değerli, saygıdeğer yapımcı ve gerçek aydın olarak belirtmektedir.

Gülen’in Uğur Dündar’ı dokunulmaz kıldığı anlaşılıyor
Fetullah Gülen, Uğur Dündar ile alakalı gazetenizin yaptığı yayına adeta linç kampanyası gözüyle bakıyor. Halbuki gazeteciliğin temelinde, Uğur Dündar bunu serbestçe hür bir şekilde yapıyorsa, olaylara tarafsız ve hür bir biçimde bakma kendiliğinden anlaşılır. Madem ki bu kadar güvenilir bir insandır, neden in-tihar etmemiştir? Cevap, in-tihar etmemesi Uğur Dündar’ın toplum üstü bir kişiymiş gibi gösterilmesiyle izah edilebilir. Toplumun uyduğu kurallara ben uymam deme hakkını ona verebilir. Bu nitelendirmelerde Gülen’in yine başını çektiği, hem kendisini övdüğü, hem de Uğur Dündar’ı dokunulmaz kıldığı anlaşılıyor.

Gülen kendisini Uğur Dündar eliyle temizlemeye çalıştı
İlhami Yangın’ın belgelerinde Gülen şunu söylüyor: “Herkes gibi akan zaman ve süratle değişen hadiseler çerçevesinde bazı görüş ve tavırlarında değişmelerin görülmesi tabii olmakla birlikte bu fakiri yakından tanıdığınızı sandığım biri olarak, hiç bir zaman kimseyi, hele bir milleti aldatmayacağımı takdir edersiniz.”

Yani bir ülkede kan dökmüş Fetullah Gülen, temizliğinin ancak Uğur Dündar eliyle ispat edileceğini söylüyor. Bu temizlik, aile müessesinden habersiz birine nasıl yakıştırılır. Bununla birlikte aile kurmakta da dürüst davranmayan, “Nişanlanıyor, evlenecek” sözlerini dahi kendi basını aracılığıyla duyuran, böylece İslami bazı kesimlerde evlenmeyen bazı hocaefendilerden çok farklı olarak işin şovuna ve artistliğine kaçtığını yakından tespit ettiğimiz Fetullah Gülen, belki aile konusunu çiğneme derecesinde saygısızlık gösterebilmekte, kendisinin tersine çok güvenilir ve saygıdeğer olduğu Uğur Dündar üzerinden ispatlayabileceğini belirtmektedir.

Hasan Karakaya Uğur Dündar gerçeğini böyle kaleme almıştı

Nitekim Ahmet Hakan da bu kategorilerde yer alan bir kişi portresiyle şunları sıralıyor: “Uğur Dündar gerçek ve sorumlu bir aydındır. Uğur Dündar cesur ve demokrattır. Uğur Dündar evrensel insan haklarının savunucusu ve civanmert bir insandır. Uğur Dündar nesiller boyu örnek alınacak hasletlere sahiptir.”

İşte burada ittifakı yakalıyoruz. Yani aile denilen kurum, yeni nesiller üzerinden yaşıyor. Yeni nesilleri kime emanet edin diyor bu üçlü?Uğur Dündar’a emanet edin diyor. Böyle yıkıcı bir düşüncenin Türk toplumun savaştan çok daha kolay yok edeceğini anlamamak mümkün değildir” açıklamasında bulundu.

Diploması hakkındaki iddialara cevap verdi
Diplomasını da paylaşan Prof. Sürat, kendisinin diplomasının olmadığı iddiasına cevap verdi. Sürat “Fetullah Gülen sadece Tayyip beyin diploması ile ilgili değil, benim diplomalarımla alakalı da namussuzca iftira ve karalama yolunu seçmiştir.” açıklamasında bulundu.

Olaylar zinciri nasıl gelişti?
2009 yılında 2. Ergenekon iddianamesinde İlhami Yangın isimli şahıstan Akşam Gazetesi yazarı Gülay Kömürcü’ye gönderilen, Kömürcü’den de Turhan Çömez’e aksettirilen bir e-postada Uğur Dündar ile eşi hakkında bazı iddialar yer almıştı. Gülay Kömürcü’ye gönderilen mailde Uğur Dündar’ın eşi Yasemin Baradan’ın sık sık Brezilya’ya gittiği ve birtakım fotoğraflar olduğu öne sürülmüştü.

Uğur Dündar, iddianamede eşi Yasemin Baradan’ın (Jasmin Mroz) Brezilya’ya gittiğine dair iddiaların yer alması üzerine sunuculuk yaptığı Star TV’de aşırı bir tepki vermişti.

Uğur Dündar’dan kimsenin anlam veremediği aşırı tepki
66 yaşında olan Uğur Dündar, kendisinden 28 yaş küçük olan 1971 doğumlu eşi Yasemin Baradan ile ilgili bazı iddiaların yer alması üzerine haber sunduğu televizyon kanalında Ergenekon iddianamesini hazırlayan savcılara ateş püskürmüş ve “Benim eşim evlendikten sonra hiç tek başına yurtdışına çıkmadığı gibi hiç Brezilya’ya gitmedi. Eğer eşimin evliliğimiz döneminde Brezilya’ya gittiğini birisi ispat etsin ben şu anda görevi bırakacağım. Hatta in-tihar bile ederim. Bu namus meselesi. ” demişti. Uğur Dündar’ın bu konuyu namus meselesine çevirmesine ise kimse anlam verememişti.

O dönem Uğur Dündar’ın meydan okumasına cevap veren Vakit; Yasemin Baradan’ın, Uğur Dündar ile 30 Ekim 1993 tarihinde evlendikten sonra, yanında Dündar olmadan defalarca yurt dışına çıktığını ortaya çıkarmıştı.

Ancak Uğur Dündar’ın eşi Yasemin Baradan’ın sık sık yurt dışına çıkışları iddianameye yansımasının ardından mahkeme intikal etmemesi ve sorgulanmaması ise dikkat çekti.

FETÖ’ye iyi niyet beslediği itirafı
Ergenekon sürecinin yaşandığı dönem olan 2010’da İşte Hayatım adlı bir kitap yayınlayan Uğur Dündar, Fetullah Gülen’e karşı iyi niyet beslediğini ve bunda Bülent Ecevit’in etkisi altında kaldığını belirten satırları şu ifadelerle kaleme aldı:

“Fethullah Gülen’e bakış açımda Bülent Ecevit’in etkisi büyük olmuştur. Merhum Ecevit’in Atatürk ilke ve devrimlerine, laik, demokratik cumhuriyetin kazanımlarına yürekten bağlılığı konusunda en ufak bir kuşkuya sahip değilim. Ecevit, Fethullah Gülen ve cemaatini, Türkçeyi çok uzak ülkelerde öğreten, dilimize dinimize hizmet eden, Türklüğün tanıtımı için âdeta bir misyoner gibi gayret gösteren olumlu bir hareket olarak görüyordu. Hatta bir görüşmemizde, “Elinizde devletin istihbarat raporları var. Bunlara niçin itibar etmiyorsunuz?” diye sordum. Bana, “Uğur Bey, istihbarat raporları her zaman gerçeği yansıtmaz. Ayrıca ben resmi seyahatlerimde yurtdışındaki okullarını ziyaret etme fırsatını buldum. Zararlı bir faaliyette bulundukları kanısında değilim” demişti.

Ben de dürüst bir siyasetçi olan merhum başbakanın etkisinde kalarak, Fethullah Gülen hareketine onun gibi bakmaya başlamıştım. Bu nedenle gelen ihbarları ciddiye almıyordum. ”

Gülen’den Uğur Dündar’a övgü dolu mektup
İşte Hayatım adlı kitabında belirttiği iyi niyet üzerine Nurettin Veren’i Arena programında konuşturmayan Uğur Dündar’ın bu davranışı her nasılsa FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in kulağına gider. Buna karşılık Gülen, Uğur Dündar’a övgü dolu şu mektubu yazar:

“Çok değerli, saygıdeğer yazar, yapımcı ve gerçek aydın Sayın Uğur Dündar Beyefendi…

Her zaman olduğu, şu son aylarda bir linç kampanyasıyla üzerime gelindiği bir dönemde de ortaya koyduğunuz demokrat tavır, gerçekçi anlayış ve cesaret örneği, son derece takdire şayan ve mucib-i teşekkür olmuştur.

Herkes gibi akan zaman ve süratle değişen hadiseler çerçevesinde bazı görüş, düşünce ve tavırlarımda birtakım değişmelerin görülmesi tabii olmakla birlikte, bu fakiri yakından tanıdığınızı sandığım biri olarak, hiçbir zaman kimseyi, hele bir milleti aldatmayacağımı takdir edersiniz. Hakkımda bir linç kampanyası başlatanların da esasen bunu bildiğini, fakat maksatlarının başka olduğunu da, mutlaka herkesten çok iyi biliyorsunuz.

İlk günden bu yana, gerçek ve sorumlu bir aydın sıfatıyla daima demokrasinin, evrensel insan haklarının ve insani özgürlüklerin müdafii olarak gösterdiğiniz performans, inanıyorum ki, nesiller için örnek olacak mahiyettedir.

Gösterdiğiniz civanmertlik ve ortaya koyduğunuz vefadan dolayı en içten teşekkürlerimi ve bu münasebetle kalbi hürmetlerimi arz eder, Cenab-ı Allah’tan sıhhat, afiyet ve mutluluklar dilerim.
Fethullah Gülen”

Uğur Dündar’ın Kemalistlerin FETÖ’ye ateş püskürdüğü 2010 yılında böyle bir mektubu yayınlaması, iyi niyetini vurgulaması ve Bülent Ecevit’i de bu yönde kullanması manidar karşılandı.

Uğur Dündar’ın FETÖ ile ne gibi bir bağlantısı var?
Uğur Dündar’ın eşi Yasemin Baradan’ın sık sık yurt dışına çıkması, her insan gibi yurt dışına çıkmasına bir engel yokken aşırı tepki vermesi ve ‘in-tihar ederim’ diyecek düzeye gelmesi, eşinin adının iddianameye girmesi ve ardından dosyadan çıkarılarak mahkemeye intikal etmemesi, 2010 yılında Ergenekon davaları devam ederken FETÖ elebaşı Gülen’e iyi niyet beslediğini kitabında vurgulaması, Uğur Dündar’ın FETÖ hakkında hiç konuşmaması, hala gizemini koruyor.

Tüm bu yapboz parçalarının birleştirilmesiyle “Uğur Dündar ile FETÖ arasında nasıl bir ilişki var?” soruları cevabını bekliyor.

Aralık ayında FETÖ davasına dahil olmuş ve takipsizlik kararı verilmişti
Uğur Dündar geçtiğimiz Aralık ayında Sözcü Gazetesi’nde suça karıştığı iddia edilen sahibi Burak Akbay’ın yargılandığı davaya ikinci bir iddianame hazırlanarak dahil edilmişti. ‘Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek – isteyerek yardım etmek’ suçlamasıyla hazırlanan iddianamede şüpheli olarak Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Sözcü Gazetesi İnternet Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin, Sözcü Gazetesi İnternet Haber Koordinatörü Yücel Arı, Yazar Necati Doğru ve Yazar Emin Çölaşan isimleri yer almıştı.

Ancak dosyada şüpheli olarak bulunan Sözcü Gazetesi yazarları Uğur Dündar ve Saygı Öztürk hakkında ise ‘Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek isteyerek yardım etme’ suçu kapsamında ise takipsizlik kararı verildi. yeniakit