Dünyayı ayağa kaldıran açıklama


Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’e dış politika konusunda danışmanlık yapan akademisyen Jin Canrong, Cinping’in 2027 yılına kadar Tayvan’ı Çin ile yeniden birleştirmek için güç kullanmayı planladığını söyledi.

Açıklama, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun (PLA), bağımsızlık iddiasındaki adayı beklenmedik bir şekilde kontrol altına alma planını, sağlam temele oturttuğunu gösteriyor.

Renmin Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Okulu’nda profesör olan Canrong, Nikkei Asiya’ya verdiği röportajda, ‘2022 sonbaharında Çin Komünist Partisi Ulusal Kongresi sona erdiğinde, ‘silahlı birleşme senaryosu’ gerçeğe dönüşecek. Çin liderliğinin, PLA’nın kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2027 yılına kadar silahlı birleşmeye doğru hareket etmesi çok muhtemel.” dedi.

Profesör Jin, Çin’in en açık sözlü ‘şahinlerinden’ biri olarak kabul ediliyor.

Çin bir hafta içinde Tayvan’ı alır
Daha önce ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi’nde konuşan ABD Hint-Pasifik Komutanlığı’ndan emekli Amiral Phil Davidson, Çin’in Tayvan’a olası silahlı müdahalesi için ‘önümüzdeki 6 yıl’ ifadelerini kullanmıştı.

Jin açıklaması da, Davidson’ın çok daha önceki açıklamarını destekler nitelikte. Çin, PLA’nın Tayvan’a karşı agresif tutumunun adayı ele geçirene kadar devam edeceğini dünyanın geri kalanına açıkça belirtti.

Son zamanlarda en az 39 Çin savaş uçağı Tayvan’a üzerinde uçtu. Bu yıl adanın hava savunma tanımlama bölgesinde (ADIZ) yapılan en fazla ihlalleri yaşandı.

Jin, Çin’in zaten bir hafta içinde Tayvan’ı zorla birleştirme gücüne sahip olduğunu ve PLA’nın kıyı şeridinin 1000 deniz mili içindeki herhangi bir ABD kuvvetini alt edebileceğini iddia etti.

PLA’nın ABD deniz savaş gemilerini Çin su yollarından uzak tutmak için bir strateji geliştirdiğine inanılıyor.

Japonya’nın 1895 yılındaki savaşta Çin’i yenilgiye uğratarak el koyduğu Tayvan Adası’ndan, mağlubiyetle ayrıldığı İkinci Dünya Savaşı sonrası çekildi. Savaş sonrası Çin’de, komünistlerle milliyetçiler arasında iç savaş başladı. 1949 yılında Mao Zedong öncülüğündeki Çin Komünist Partisi’nin iktidarı almasıyla, Milliyetçi Parti yanlıları kaçarak Tayvan Adası’na sığındı. Komünist Parti yönetimindeki Çin Halk Cumhuriyeti’nden adaya kaçan milliyetçiler 1912 yılında kurulan Çin Cumhuriyeti’nin burada devam ettiğini savunurken, Komünist Parti Tayvan’ı ülkenin özerk bir bölgesi olarak görmeye devam etti.

Çin-Tayvan meselesi
Ülkede ortaya çıkan iki farklı siyasi otoritenin neden olduğu gerilim ve karmaşa 1971’deki Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla yeni bir boyut kazandı. BM siyasi otorite olarak tanıdığı Çin Cumhuriyeti (Tayvan) yerine siyasi otorite olarak Çin Halk Cumhuriyetini tanıma kararı aldı.

Karar sonrası Tayvan, bağımsızlık arayışını dönemsel farklılıklarla sürdürdü. 2005 yılında Çin Ulusal Kongresi’nin yürürlüğe koyduğu ‘ayrılma/bölünme karşıtı kanun’ (Anti-secession Law) ile Tayvan’a karşı sürdüreceği tutumu açık bir şekilde ortaya koydu.

ABD resmi olarak Tayvan’ı bağımsız bir üle olarak tanımasa da, “Tek Çin” politikasını baltalama faaliyetlerini, adayla ticari bağlar ve silah anlaşmalarıyla devam ettiriyor.

Çin ise Tayvan’ı nihayetinde anakara Çin ile yeniden birleşmek zorunda kalacak bir ayrılıkçı eyalet olarak görüyor.

star.com.tr