ANALİZ: Alexandr Dugin: Dünyanın güç dengesi Akdeniz’de değişecek

Rus Siyaset Bilimci Prof. Dr. Alexandr Dugin: ABD’nin başını çektiği tek kutuplu dünyadan çok kutuplu bir dünyaya doğru gidiyoruz. Bu güç dengesi Akdeniz’de bozulacak. Batı bu denklemi tümden yıkmak için Türkiye, İran ve Rusya’ya karşı birleşti. Eğer kendi aramızda ittifak kurmazsak bir kez daha yok olur gideriz.


Rus Siyaset Bilimci Prof. Dr. Alexandr Dugin
Rus Siyaset Bilimci Prof. Dr. Alexandr Dugin

ANALİZ – (İKTİBAS) Rus Siyaset Bilimci Prof. Dr. Alexandr Dugin, Dünyanın tek kutuplu dünyadan çok kutuplu bir dünyaya doğru gittiğini belirterek, bu güç dengesinin de Akdeniz’de bozulacağını söyledi. Batı’nın Türkiye, İran ve Rusya’ya karşı birleştiğini belirten Rus siyaset bilimci, “Eğer kendi aramızda ittifak kurmazsak bir kez daha yok olur gideriz” diyor. Haberyirmi iktibas Analiz’inde bu haftan Rus Siyaset Bilimci Prof. Dr. Dugin’in böleye dair görüşleri var.

ÖZET:

Rus Siyaset Bilimci Prof. Dr. Dugin:

  • Batı, Türkiye, İran ve Rusya’ya karşı birleşti. Büyümekte olan üç eski imparatorlukla savaşmak istiyorlar. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un son açıklamaları da bunu gösteriyor.

  • Küreselcilerin Türkiye’nin daha güçsüz hale gelmesini hatta yok olmasını arzuladıklarını biliyoruz. O yüzden birbirimize daha yakın durmak zorundayız ve çok kutuplu bir dünya için beraber mücadele etmeliyiz.

  • Bizim tek kutuplu dünyanın sonu gelmeden ABD ile bir anlaşmaya varmamız mümkün değil.

  • Akdeniz’in jeopolitiğini yeniden ayarlamak için Türkiye ile tam anlamıyla işbirliği içinde olmamız lazım ki buraları yeniden düzenleyebilelim.

Dünyaya huzurun ancak çok kutuplu dünya düzeniyle geleceğini savunan Prof. Dr. Alexandr Dugin, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Suriye’de barışın tesisi ve Akdeniz petrol yatakları konularında, dünyanın tek gücü olmak isteyen ABD ile uzlaşı sağlanamadığını söyledi.

Kremlin ile Beyaz Saray arasında Suriye’nin geleceğiyle ilgili ancak ekonomik, stratejik ve askeri sorunlar çözüldükten sonra bir mutabakata varılabileceğini belirten Dugin, şunları kaydetti:

“Suriye’nin geleceği ile ilgili hiç kimsenin bir fikri yok şu anda. Rusya ve ABD’nin bir araya gelip anlaşacağı bir ortam yok. Bu sadece Esed’in kişiliği ile alakalı değil. Sorun Suriye nasıl kurtarılır, oraya nasıl barış gelir? Bu konuda takındığımız pozisyon maalesef ABD ile bir araya gelmemizi ortak iş yapmamızı engelliyor. Bu sebeple Akdeniz söz konusu olduğu zaman büyük ölçekli bir anlaşma sağlayamıyoruz.

Akdeniz’deki petrol yatakları da ayrı bir sorun olarak karşımızda duruyor. ABD ile bu noktada bir uzlaşı zemini sağlayamıyoruz. Biz çok kutuplu bir dünya oluşturmaya çalışıyoruz ki bu da tek kutuplu dünyanın sonu demek. Bu yüzden bağımsız tüm ülkelerle iş birliği yapmaya hazırız. Bizden bağımsız, birbirlerinden bağımsız ama öncelikle Amerika’dan bağımsız ülkelerle. Akdeniz’in politik ve jeopolitik bütün alanlarını yeniden inşa etmeye çalışıyoruz.”

”TEK KUTUPLU DÜNYA DÜZENİNİ KABUL ETMİYORUZ”

Prof. Dr. Alexandr Dugin, dünyada güç dengelerinin değiştiği bir süreç yaşandığına değinerek bu değişimin en belirgin Akdeniz’de görüldüğünü vurguladı.

Dugin, tek kutuplu dünya düzeninin geçerliliğini artık kabul etmediklerini kaydederek, “Rusya olarak Türkiye ve İran ile mantık düzeyinde bir iş birliğimiz var. Bu nedenle Suriye’nin hatta bütün bölgenin geleceği ile ilgili, kaynaklarla ilgili Rusya, Türkiye ve İran bir anlaşmaya varmalı. Bizim tek kutuplu dünyanın sonu gelmeden ABD ile bir anlaşmaya varmamız mümkün değil. Çünkü tek kutuplu dünyanın geçerliliğini artık kabul etmiyoruz. Sorun anlaşmalarla ya da ekonomik dengelerle alakalı değil. Güç dengelerinin tamamıyla değişimi söz konusu. Bu değişimin en belirgin yaşandığı yer şu anda Akdeniz. Akdeniz’in jeopolitiğini yeniden ayarlamak için Türkiye ile tam anlamıyla işbirliği içinde olmamız lazım ki buraları yeniden düzenleyebilelim.” diye konuştu.

Türkiye, İran ve Rusya’nın aynı gemiye binerek ortak bir strateji belirlemek zorunda olduğunu belirten Dugin, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bütün ortaklıklarda herkes bir görev seçiyor. Biri kalp oluyor, biri beyin oluyor, bir diğeri ise cesareti seçiyor. Ama hepsi bir araya geldiğinde çok etkili çalışan bir takım ortaya çıkıyor. Biz Batı karşısında asimetrik olarak daha zayıf durumdayız. Ama hepimiz bir araya geldiğimizde Çin, Pakistan, İslam ülkelerini ve belki Afrika’yı hatta küreselciliğe karşı olan ABD’li ve Avrupalı insanları da hesaba kattığımızda çok fazla arkadaşımız, müttefikimiz olduğunu görürüz. Bu asimetrik birlik, kaçınılmaz olarak büyük bir güç olacaktır.”

”TARİHSEL KÖKLERİMİZE DÖNMEK ZORUNDAYIZ”

Alexandr Dugin, Türklere karşı sevginin Rusların kökenlerinde yattığını ifade ederek, tarihsel olarak Osmanlıların ve Türklerin Avrasyalı olduğunu, yeni Türkiye’nin de Avrasyalı olmaya çalıştığını öne sürdü.

Türkiye’nin Avrasya ve Avrupa kültürlerini birleştiren bir noktada olduğuna dikkati çeken Dugin, “Rusya ve Türkiye, iki kültür arasında, Avrasyalı olduğunu unutmadan, köklerinden sapmadan yaşamak zorunda. Avrasya’da Türkler, Ruslar birer imparatorluktu ve rekabetten kaynaklanan savaşlar, çatışmalar oldu, aynı şekilde Fars İmparatorluğu da. Sonra bu üç büyük imparatorluk yıkıldı. Dolayısıyla tarihi köklerimize geri dönersek yeniden bu gücü elimize alabiliriz. Eğer tarihte yaptığımız hataları tekrarlarsak aynı şekilde yok olur gideriz. Avrasya birliği çok derin ve manevi bir değerdir.” şeklinde konuştu.

Dugin, Avrupa ve ABD’nin Rusya’ya uygulayacağı yaptırımların Türkiye’yi etkileyip etkilemeyeceğine dair ise şunları söyledi:

“Ekonomi çok kolay adapte olunan bir şey. Ekonomi kendini özgürlüğe, savaşlara, barışa kolayca adapte edebilen bir durumdur. Öncelikle bunun bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Batı tarafından Rusya’ya kapatılan bazı alanlar, Türkiye tarafından çok kolaylıkla doldurulabilir. Yeni iş birliği yapılacak partnerler arama ve bulmak da aramızdaki ilişkinin daha da sağlamlaşmasını sağlayacaktır.

Aynı durum İran’a uygulanan politikaların yenilenmesine yol açabilir. Bölgesinde gittikçe güçlenen Türkiye de bağımsız politikalarını, tutumunu bu şekilde devam ettirirse aynı şeyler Türkiye’nin de başına gelebilir. Çünkü sözde suçluları cezalandırmak için birtakım ambargolar koyan Batı’nın gerçek amacı, başka ülkelerin kendi menfaatlerine hizmet etmesini sağlamaktır. Bu da zaten yönetmenin bir numaralı kuralıdır.

O yüzden küreselcilerin Türkiye’nin daha güçsüz hale gelmesini hatta yok olmasını arzuladıklarını biliyoruz. O yüzden birbirimize daha yakın durmak zorundayız ve çok kutuplu bir dünya için beraber mücadele etmeliyiz. Dünya barışı için eski üst düzey imparatorlukların yeniden ayağa kalkması gerekmektedir. Batı bugün Türk, Fars ve Rus ittifakına karşı birleşti ve büyümekte olan bu üç eski imparatorluğa karşı savaşmak istediğini ilan etti. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un son açıklamaları da bunu gösteriyor.”

“AVRASYALI İMPARATORLUK ÜÇGENİ”

Prof. Dr. Alexandr Dugin, yakın geçmişte Türk, Fars ve Rus imparatorluklarının kendi aralarındaki savaşlardan dolayı yok olup gittiğini hatırlatarak, bu üç medeniyetin bir araya gelerek tarihi yeniden yazmak zorunda olduğunu vurguladı.

“Aynı hataları yeniden yapmamamız lazım.” diyen Dugin, “Üç büyük tarihi imparatorluk arasında yeniden bir güç birliği sağlamalıyız. Birbirimize karşı değil ama beraber bir anlamda Ankara-Moskova-Tahran’ın oluşturduğu Avrasyalı imparatorluk üçgeni diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Rus siyaset bilimci Dugin, Dağlık Karabağ, Ermeni sorunu ve zaman zaman basına yansıyan Rusya PYD/PKK işbirliği iddiaları konusunda ise şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye ile Rusya arasında Dağlık Karabağ ile ilgili bir sorunun olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda pozisyon olarak aynı durumdayız. Biz Azerbaycan tarafını düşünüyoruz. Kürtler yani PYD-PKK üzerinde hiçbir etkimiz yok. Bu grupları ABD kullanıyor. Bu gruplar ABD ile işbirliği içindeler. Bu da Türklerle beraber olmamızın bir sebebi. Tek kutupluluğa karşı savaşıyoruz. Ancak stratejik olarak baktığımız zaman Kürt toprakları tamamen ABD’nin kontrolünde. ABD Kürtleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Bizim bölgede kullandığımız bir ortağımız yok.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir